Hurufilik Ne Demek Kısaca? Siyaset Bilimi Perspektifinden Bir İnceleme Güç İlişkileri ve Toplumsal Düzen Üzerine Düşünceler Günümüz toplumlarında güç, sadece fiziksel kuvvet ya da devletin otoritesine dayanan bir kavram olarak değil, aynı zamanda ideolojilerin, sembollerin ve düşüncelerin üzerinden de işlenmektedir. Güç ilişkileri, yalnızca toplumları değil, bireylerin kimliklerini ve bu kimlikler aracılığıyla toplum içindeki yerlerini de şekillendirir. Bu bağlamda, güç, sadece iktidar odaklı değil, aynı zamanda bireylerin toplumsal yaşama katılım biçimlerini de belirleyen bir olgudur. Burada önemli bir soru ortaya çıkıyor: Toplumsal yapıyı şekillendiren ideolojik akımlar, güç ve iktidar ilişkilerinin yanında bireylerin toplumsal etkileşim ve demokratik katılım gibi değerleri nasıl etkiler?…
Yorum BırakKategori: Makaleler
Hizza Etmek: Edebiyatın Dönüştürücü Gücü Kelimelerin gücü, insan ruhunun en derin katmanlarına ulaşmakla sınırlı değildir. Onlar, yalnızca düşüncelerimizi ifade etmekle kalmaz, aynı zamanda ruhumuzu şekillendirir, toplumsal yapıyı dönüştürür ve her anı yeniden kurgular. Edebiyat, kelimelerin estetik ve anlam yüküyle insanı dönüştürme sanatıdır. Bir kelimenin anlamı, bazen hayata dair binlerce düşüncenin kapısını aralar, bazen de karanlıkta kalan bir ışık gibi, ruhumuzda iz bırakır. İşte, Türkçede sıkça duyduğumuz “hizza etmek” kelimesi de, bu derin anlam katmanlarını barındıran bir terim olarak, edebiyat dünyasında bir çağrışım yapar. “Hizza Etmek” Ne Demek? Anlamın Derinliklerine Yolculuk Hizza etmek, günlük yaşamda genellikle “hareket etmek”, “gitmek” veya “ilerlemek”…
Yorum BırakHiperaktif Ne Anlama Gelir? Felsefi Bir Bakış Açısı Hiperaktivite: Bir Duygu, Bir Durum ya da Toplumsal Bir Etiket mi? Bir filozof olarak, insan davranışlarını anlamaya çalışırken çoğu zaman toplumsal normlar ve bireysel deneyimlerin arasındaki ince çizgiyi sorgularım. “Hiperaktif” olmak, günümüzün popüler psikolojik terimlerinden biridir. Peki, “hiperaktif” ne anlama gelir? Bir kişinin hareketliliği, aşırı enerjisi, sabırsızlığı ve sürekli bir eylem hâlinde olması mı yoksa toplumsal olarak kabul görmeyen bir davranış biçiminin etik, epistemolojik ve ontolojik açıdan değerlendirilmesi mi? Bu yazıda, hiperaktiviteyi etik, epistemoloji ve ontoloji perspektiflerinden inceleyeceğim. Hiperaktiviteyi, sadece biyolojik bir durumdan öte bir felsefi olgu olarak sorgulayarak derinleştireceğiz. Hiperaktivite: Etik…
Yorum BırakHint Yağı Nereden Elde Edilir? Antropolojik Bir Bakış Kültürlerin çeşitliliği, insanlık tarihinin en büyük ve en derin özelliklerinden biridir. Bir antropolog olarak, farklı toplumların yaratıcı ifadeleri, gelenekleri ve ritüelleri üzerinden insanların dünyayı nasıl algıladığını anlamak her zaman büyüleyici olmuştur. İnsanlar, tarih boyunca çevreleriyle etkileşim kurarak, doğanın sunduğu kaynakları dönüştürmüş ve bu kaynakları sadece fiziksel ihtiyaçları için değil, aynı zamanda kültürel, sembolik ve toplumsal değerlerle de harmanlamışlardır. İşte tam da bu noktada, Hint yağı gibi doğal bir ürün devreye girer; çünkü onun elde edilme süreci, bir toplumun doğayla olan ilişkisinin ve kültürel kodlarının derin bir yansımasıdır. Peki, Hint yağı nereden elde…
Yorum BırakGazali’ye Göre Hikmet: İktidar, Güç İlişkileri ve Toplumsal Düzen Üzerine Siyaset Bilimi Perspektifi Güç ve İktidar Arasındaki Karmaşık İlişki: Gazali’nin Hikmeti Nerede Konumlanıyor? Günümüz siyaset bilimi, güç ilişkileri ve toplumsal düzen üzerine derinlemesine düşünceler geliştirmeye devam ediyor. Toplumların temel yapı taşlarından biri olan iktidar, her geçen gün daha da karmaşık bir hale gelmektedir. Hangi güçlerin hangi araçları kullandığı, iktidarın kimlerde toplandığı ve toplumsal yapının nasıl şekillendiği gibi sorular, siyasetin özüdür. Bu bağlamda, Gazali’nin hikmet anlayışı, toplumsal düzenin ve iktidarın analizine dair önemli bir bakış açısı sunmaktadır. Peki, Gazali’nin felsefesinde hikmet ne anlama gelir ve bu anlayış, günümüzün iktidar, kurumlar, ideoloji…
Yorum BırakAntlaşma ve Anlaşma Aynı Şey mi? – Kalpten Kalbe Uzanmış Bir Köprü Bazı kelimeler vardır ki kulağa birbirine çok benzer ama anlam dünyaları bambaşkadır. “Antlaşma” ve “anlaşma” da işte o kelimelerden. Kağıt üstünde belki sadece birkaç harf fark eder ama hayatın içinde, o fark bazen bir ömrü şekillendirir. Sana bugün bir hikâye anlatmak istiyorum. Çünkü bazen kelimelerin anlamı, bir sözlükte değil, iki insanın yaşadıklarında gizlidir. Başlangıç: İki Zıt Kutupta Aynı Masada Bir sonbahar sabahıydı. Yapraklar dökülüyor, hava hafif serin, şehir yavaş yavaş uyanıyordu. Ayşe ve Kerem, küçük bir kahve dükkânında karşılıklı oturmuş, sessizliğin içindeki büyük bir meseleyi konuşmaya hazırlanıyordu. Yıllardır…
Yorum BırakAlkolsüz Şampanya Nerede Satılır? Bir Şişe Umudun, Bir Kutlama Anısının Peşinde Bir Hikâyeyle Başlayalım Bazen bir kutlama, sadece bir kutlama değildir. O, yeni bir başlangıcın sesi, bir hayalin gerçekleşmesinin tadı ve bazen de sevdiğin biriyle aynı anda gülümsemenin en güzel bahanesidir. İşte bu hikâye de tam olarak böyle başladı… Soğuk bir kış akşamıydı. Elif, doğacak bebeklerinin haberini alalı iki hafta olmuştu. Heyecandan elleri titrerken, eşi Emre mutfağın tezgâhında notlar alıyor, hesaplar yapıyordu. Onlar için artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı ve bunu kutlamanın en anlamlı yolunu arıyorlardı. İki Farklı Dünya, Tek Bir Hedef Emre, her zamanki gibi çözüm odaklıydı. “Tamam,”…
Yorum BırakAlkolsuz Şampanya Var mı? Köpüklerin Altında Toplumsal Bir Dönüşüm Bir kutlamada kaldırılan kadeh, sadece bir içeceğin değil; bir duygunun, bir anın, bir kimliğin sembolüdür. Yıllardır bu sembol neredeyse hep aynı şekilde karşımıza çıktı: içinde alkol olan, belli bir “yetişkinliğin” göstergesi olarak sunulan şampanya… Peki ya size “alkolsüz şampanya” diye bir şey olduğunu söylesem? Üstelik bu sadece bir içecek değil, toplumsal cinsiyet rollerinden sosyal adalete kadar birçok dinamiği sorgulatan bir simge hâline geldiğini söylesem? İşte tam da bu yazıda, bir kadeh köpüğün altında saklı olan değişimin izini süreceğiz. — Şampanya Yalnızca Bir İçecek Değil, Bir Sosyal Sembol Şampanya tarih boyunca kutlamaların,…
Yorum BırakAnkara’da Oynanan Halk Oyunu ve Siyaset: Güç, Katılım ve Toplumsal Etkileşim Güç ilişkileri, toplumsal düzen ve bireylerin günlük yaşamlarında etkileşim içinde oldukları yapılar, siyasetin temel taşlarını oluşturur. Bu ilişkilerin ve yapılarının ortaya çıkışı, hem sosyal hem de siyasi normlarla şekillenir. Bir siyaset bilimci olarak, her toplumsal fenomenin – hatta en basit kültürel geleneklerin dahi – bir iktidar dinamiği ve toplumsal düzenin yansıması olduğuna inanırım. Özellikle halk oyunları, yalnızca eğlence veya kültürel miras unsurları olmakla kalmaz, aynı zamanda toplumsal ilişkiler, iktidar yapıları ve ideolojik mücadelenin farklı yansımalarıdır. Peki, Ankara’da oynanan halk oyunu, bu toplumsal ve siyasal bağlamda nasıl bir anlam taşır?…
Yorum BırakKan Değeri Kaç Olursa Düşüktür? Öğrenmenin Dönüştürücü Gücüyle Sağlık Eğitimi Eğitimcinin Girişi: Öğrenmenin Dönüştürücü Gücü Bir eğitimci olarak, öğrencilerime yalnızca bilgi aktarmanın ötesine geçmek ve onların düşünme becerilerini geliştirmek, yaşamları boyunca kullanacakları beceriler kazandırmak benim için her zaman bir öncelik olmuştur. Eğitim, sadece bir aktarım süreci değil, aynı zamanda bir dönüşüm aracıdır. İnsanlar, öğrendikçe dünyayı, kendilerini ve başkalarını daha derinlemesine anlamaya başlarlar. Aynı şekilde, sağlık bilgisi de bu dönüşüm sürecinin önemli bir parçasıdır. Bu yazıda, kan değeri hakkında öğrenmenin, bireylerin kendi sağlıklarını anlamalarına nasıl yardımcı olabileceğini ve bu bilginin eğitimsel perspektiften nasıl ele alınması gerektiğini keşfedeceğiz. Kan değeri kaç olursa…
Yorum Bırak