Ortaçağ Dönemi Nasıl Yazılır?
Yani, hadi gelin. Oturun, rahatlayın, bir çay için (veya İzmir’e özgü bir Kahve Keyfi yapın) ve benimle birlikte Ortaçağ’a yolculuğa çıkın. Ama sakin olun, bu sefer bir tarih kitabı yazmayacağım. Bugün, Ortaçağ dönemi nasıl yazılır diye soran birinin kafasında neler olduğunu anlamaya çalışacağız. Hadi başlayalım!
Ortaçağ’a Giriş: “Hadi Gel, Birazcık Eğlenelim”
Biliyorsunuz değil mi, Ortaçağ’ı yazmak öyle “şövalye kılıcı al, atı kap, kaleye git” diye basit bir iş değil. Hadi gelin, biraz içsel yolculuğa çıkalım. Çünkü bu dönemi yazmak, bazen 21. yüzyılda yaşayan bir gencin evinin salonunda kıyafetinin içinde kendini bir şövalye gibi hissetmesi gibi bir şey.
Zaten, günümüzün gençlerinin Ortaçağ’a dair yazacağı en yaratıcı şey; “Tarihin en garip dönemi, internet yoktu. Instagram’da paylaşılan bir kalkan resmi bile yoktu. O yüzden kitap yazdılar. (Ne kadar da eski!)” olurdu.
İç ses: “Bundan 500 yıl önce, birisi fırında ekmek pişirirken acaba Instagram’a fotoğrafını koyar mıydı? (Evet, ben de her şeyi böyle düşünüyorum, sorun yok.)”
Ama hayır, bugün Ortaçağ dönemi nasıl yazılır sorusunun cevabına odaklanalım.
Ortaçağ Dönemini Yazarken İlk İpucu: Ortaçağ’da Ne Var?
Öncelikle, Ortaçağ’ı yazarken karşınıza çıkacak tüm karakterler, olaylar ve atmosfer, günümüzle kıyaslanamayacak kadar karmaşık. Çünkü sadece atları değil, aynı zamanda manastırları, taş evleri, kiliseleri ve tabii ki halkı da yazmalısınız. Yani Ortaçağ’ı yazmak, her gün rutininize “baba, ben bu tarihi yeniden yazacağım!” demek gibi bir şey.
Diyalog (hayali bir şövalye ile):
Şövalye: “Aman Tanrım! Burada yazmak ne kadar zor! Bu kadar karmaşık bir dönemi anlamak gerçekten zor!”
Ben (İzmirli, bir de bunları yazan ben): “Aynen, şu eski yazma teknolojilerine bak, klavye bile yoktu. Hem de fırın ekmek sıcak. Ya bu eski metinleri yazan insanlar ne yapıyordu?”
Bir de şu var; Ortaçağ’da teknoloji diye bir şey yoktu. Yazıyı taşlara kazıyordun, el yazmalarının her birine insan gibi emek veriyordun. O yüzden, bazen yazmanın değerini anlamak için bir kalem alıp kağıda doğru dürüst yazman yeterli. Ortaçağ’da böyle kolayca yazarak işinizi bitirebilmeniz mümkün müydü? Bence, asla! Biraz işin tarihsel yönünü katmak lazım.
Ortaçağ Döneminde Yazının Teması
Şimdi gelin, bir hikayenin teması üzerine kafa yoralım. Bu dönemde genellikle savaşlar, şövalyeler, krallıklar, dertler ve tabii ki inançlar vardı. Klasik bir Ortaçağ hikayesi yazarken bu temaları kullanmak kaçınılmaz. Ama bir farkla tabii! Hikayenizin sonunda bir kahraman çıkacak ve bir şekilde kazanan olacak. Bu her zaman böyleydi, Ortaçağ’ı yazmak, bazen kasvetli bile olsa hep bir zaferle sonuçlanıyordu.
Ama gelin bir an için buna karşı çıkalım, çünkü hem yazarken kahkahalar atmak hem de bu derin temaları işlemek biraz karmaşık olabilir. Kendi içimde tartışıyorum. Mesela, Ortaçağ’da bir kahramanın sadece at üzerinde zafer kazanması mı gerekliydi?
İç ses: “Biri bana gelip ‘Krallık falan yaz, belki de şövalye hikayesi de olabilir,’ derse, ciddi ciddi buna nasıl yaklaşırım? Kafamda iki farklı şey canlanıyor: Birincisi, ormanın derinliklerine gitmek. İkincisi ise, bilgisayarımda yazmaya devam etmek…”
Eğlenceli Kısım: “Ne Demek İstediğimizi Anladınız mı?”
Zaman zaman, bu yazı süreçleri gerçek anlamda benim içimde biraz çatışma yaratıyor. Ortaçağ dönemi nasıl yazılır diye soran birine cevap vermek, benim için sıradan bir durum değil. Çünkü çoğu zaman Ortaçağ’ı yazarken bile, modern bir dil kullanmak gerekiyor.
Diyalog:
Arkadaşım: “Ya, Ortaçağ dönemi yazı yazarken şimdi… Nasıl olacak? Bir şekilde, dövüşçüler, kılıçlar falan yazsam olacak mı?”
Ben: “Ya, kılıcı yazarken, bir de ‘kavmi’ yazmazsan olmaz, hani tam Ortaçağ yazısı gibi olur…”
Arkadaşım: “Ya, ne diyorsun ya… Bir dakika, sen ciddi misin?”
O yüzden şunu söyleyeyim; Ortaçağ dönemini yazmak, bir şekilde ilham almak ve onun ruhuna uygun bir dil yaratmak. Tabii, kendi “günümüz” ruhunuzla birleştirerek…
Sonuç: Ortaçağ Dönemi Nasıl Yazılır?
Sonuçta, Ortaçağ’ı yazarken tek bir doğru yol yok. Bazılarını altıncı yüzyıldan alıp, modern bir tavırla yazmak bir yöntem olabilir. Ama yine de, tarihi duyguyu ve atmosferi hissetmek için dönemi doğru yansıtmalısınız.
İç ses (ama biraz da komik şekilde): “Yani… Ortaçağ’ı yazarken belki de en önemli şey, yazının sonunda hep bir zafer olması. Ama şunu da unutmamak gerek: Kafamızda büyüyen o dönemin sancıları, biraz da bizim günümüzle karışıyor.”
O zaman, Ortaçağ’ı yazarken bazen kendinizi tarihin bir parçası gibi hissedersiniz. Ama unutmayın; yazarken de en çok eğlenenler sizsiniz. Ortaçağ dönemi nasıl yazılır sorusu, aslında yazı yazan kişinin içindeki yaratıcı ruhu ortaya çıkarma meselesidir. Şimdi, bilgisayarınızın başına geçin ve belki bir de “kılıçlı, atlı ve büyük kahramanlı” bir hikaye yazın. Kim bilir, belki de tarihe adınızı yazarsınız.